13 Aralık 2008 Cumartesi

Kıl Dönmesi

Kıl Dönmesi

Kıl dönmesi, kılların cilt altında yuvalanması, bu yuvanın mikrop kapması, sonrasında apse oluşumu veya akıntılarla devam eden hastalık şeklinde tarif edilebilir. Adı kıl dönmesi olmasına rağmen cilt altındaki yuvada her zaman kıl bulunmayabilir; bazen kumaş iplikleri, bazen saç, bazen de boş olabilir. Hastalık, cilt altı dokusunun bir iltihaplanması hastalığıdır. Sıklıkla kuyruk sokumu bölgesinde görülür. Ama kasıklarda, göbekte ve koltukaltında da görülebilir. Hastalığın sebebi tam belli değildir. Kuyruk sokumu bölgesindeki kıl köklerinin küçük iltihaplarının zamanla genişlemesi, oturma ve kalça hareketleriyle bu iltihaplı yuvaya kılların yerleşmesi sonucunda geliştiği kabul edilir. Hastalık genellikle genç, kıllı erkeklerde görülür. Ancak çok kıllı olmayan erkeklerde ve bayanlarda da görülebilir. Kural olarak 40 yaşın üzerinde yeni vaka görülmez; önceden var olan hastalığın devamı şeklinde görülebilir. Hastalık, kişinin kendi göremeyeceği bölgede olduğundan yol açtığı şikâyetler sonucunda fark edilir. Bu şikâyetler akıntı, ağrı, şişlik, kaşıntı ve kokudur, insanlar hastalığı genellikle küçük bir sivilce olarak değerlendirip kendiliğinden iyileşmesini beklerler.Kuyruk sokumu bölgesine bakıldığında orta çizgide çok küçük delikler, şişlik görülebilir; nadiren hiç delik olmadan da hastalık gelişebilir. Kıl dönmesi hastaları iki ana şikâyetle hekime başvurur.
1. Apse oluşumu: Hastanın daha önce hiçbir şikâyeti yokken bir iki gün içinde ağrı ve şişlik olur, ardından apse gelişir.
2. Akıntı-şişlik: Sürekli akıntı, koku ve kaşıntı şikâyetleri.
Kıl dönmesi hastalığının temel tedavisi ameliyat ile hastalıklı alanın çıkarılmasıdır. Ancak ameliyat edilmeden kimyasal bir madde ile (fenol) kıl yuvasının yok edilmesi de mümkündür. Ameliyatsız yöntemlerin başarı oranı yüksek değildir ve tekrarlama ihtimali yüksektir. Ameliyat kesin tedavi olduğu gibi tekrarlama ihtimali en az olan yöntemdir. Hastalık tespit edildiği zaman tedavi olmak gerekir. Çünkü kıl dönmesi kendiliğinden iyileşmez, aksine hastalıklı alan zamanla büyür, ilk başta küçük bir alanda iken ihmal edildiğinde daha geniş bir alanı tutar ve sonuçta ameliyat edildiğinde daha geniş bir cilt altı dokusunun çıkarılmasına yol açar. Eğer hasta apse olmuş şekilde başvurduysa derhal cerrahi yöntemle apsenin boşaltılması gerekir, aynı seansta hastalığın tamamen iyileştirilmesine yönelik ameliyat da yapılabilir. Apse gelişmeden başvuru halinde ameliyat planlanır. Ameliyatların temel hedefi hastalıklı dokunun çıkarılmasıdır. Bu çıkarma işlemi sonrasında bir yara boşluğu kalacaktır. Kalan yaranın kapatılma şekilleri farklı ameliyat teknikleri demektir. Bu teknikler esas olarak iki çeşittir;
1- Yara tam kapatılmaz, kendiliğinden iyileşmeye bırakılır. Bu yöntemle uzun zamanda (1-3 ay) iyileşme olur. Ama tekrarlama ihtimali çok düşüktür.
2- Yara kapatılır. Bu yöntemin avantajı yara kısa sürede iyileşir ama tekrarlama ihtimali biraz daha yüksektir.
Ameliyat yarasının büyüklüğüne ve ameliyat yöntemine göre 1-2 haftalık istirahat sonrası kişi günlük hayatına dönebilir. Bu istirahat süresi içinde hasta istediği yatabilir, gezebilir, banyo yapabilir; sadece ağrı oluşturduğu ve yaraya zarar verebileceğinden otu tavsiye edilmez. Ameliyat sonrası kuyruk sokumu bölgesinin kuru ve kılsız tutulması gerekir. Bu amaçla kıl temizliği ve kumaş artıklarının bölgeden uzaklaştırılması iyi olur.Kıl dönmesi hastalığı tekrara meyilli bir hastalıktır.

1 yorum:

Halime dedi ki...

Kıl Dönmesi Tedavi konusunda bana bu konuda gelişmiş bir hastane yada klink önerebilirmisiniz ciddi anlamda başarılı sonuç alabileceğim bir merkez lütfen

halime kaya