Hemoroit ( Basur )
Hemoroit makat etrafındaki toplardamar yumağının gevşemesi ve meme şeklinde aşağı sarkmasıdır. Bu gevşeme, genellikle birden olmayıp belli bir zaman içinde oluşur. Bu yüzden hemoroitli kişilerin şikâyetleri uzun zamandan beri vardır.Bazen hiçbir şikâyeti olmayan kişiler veya hemoroiti olduğu bilinen ama çok rahatsız olmayan kişiler, makatlarında birdenbire ortaya çıkan ağrılı bir şişlikten dolayı başvururlar. Akut tromboze hemoroit (boğulmuş hemoroit) dediğimiz bu durum şiddetli ağrı sebebiyle hemen tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.Sürekli kabızlık ve ıkınma makat çevresindeki damarlarda basıncın artmasına yol açar; memelerin büyümesine yani hemoroite sebep olur. Bu sebeple tedavide dışkı yumuşatıcıların etkisi önemlidir. Ailevi yatkınlık da bir sebeptir. Anne veya babasında hemoroit olan kişilerde hemoroit diğer insanlara göre daha sık görülür. Acılı ve baharatlı gıdaların bolca yenilmesi de dışkılama esnasında ıkınmaya ve tahrişe yol açtığından hemoroit oluşumuna sebep olur.Hemoroit hastalığının genel belirtileri kanama, şişlik, ağrı, kaşıntı ve akıntıdır. Hastalığın derecesine göre bu belirtilerden biri veya hepsi bir arada görülebilir.
Hemoroit hastalığının dereceleri:
1 inci derece: Hastanın dışkılama esnasında az miktarda kanama şikâyeti olur. Gözle muayenede hemoroitler görülemez. Aletle (anoskop) makattan içeri bakılınca büyümüş hemoroit memeleri (şişlikler) görülür.
2 nci derece: Dışkılama esnasında memeler dışarı çıkıp kendiliğinden içeri girerler. Kanama, kaşıntı gibi rahatsızlıklar olur.
3 üncü derece: Memeler dışkılama sonrasında ancak el ile içeri itilebilir. Kanama, şişkinlik, kaşıntı gibi şikâyetler de artmıştır.
4 üncü derece: Memeler artık tamamen dışarıdadır, içeri gitmezler. Kanama, akıntı, kaşıntı ve makatta rahatsızlık hissi olur.
Hemoroit yastıkçıları genellikle içte yerleşirler ancak makatın dışında, kenarlarda da damar yumakları vardır. Hastalığın ilk evrelerinde iç hemoroitlerde problem varken zamanla büyüme ve sarkma sonucunda iç ve dış hemoroitler birleşirler, birbirinden net ayrılamazlar.İnsanlar hemoroitin şikâyetlerini önemsemediklerinden hekime geç gelirler, dolayısıyla ileri evrede tedavi için yardım isterler.Ayrıca makatta, şikâyetleri aynı olup teşhis ve tedavileri farklı hastalıklar da mevcuttur.
Hemoroitte evrelerine göre çeşitli tedaviler vardır:
1 inci derece: İlaç tedavileri, bağırsak alışkanlıklarının düzenlenmesi, acılı yiyeceklerden sakınmak ve kabızlığın giderilmesi genellikle yeterlidir.
2 nci derece: İlaç tedavileri, infrared koagülasyon (ışın tedavisi), lastikle bağlama tedavileri uygulanır.
3 üncü derece: Lastikle bağlama ve ameliyat tedavileri uygulanır.
4 üncü derece: Sadece ameliyat tedavileri uygulanır.
Ameliyatta hastalığı oluşturan memeler alındığı için hastalık hemen ortadan kaldırılmış olur. Bu tedaviler arasında uzun vadede en etkilisi ve tekrarlama ihtimali en düşük yöntem, ameliyattır.Hemoroit tedavisi şikâyetleri gidermek için yapılır. Tedavi edilmezse hastalık ilerler, şikâyetler artar.Makat etrafında hassasiyet çok fazla olduğundan bu bölgedeki yararlanmalar çok ızdırap vericidir. Tedavi edilmemiş hemoroit memeleri bu ızdırabın devam etmesi demektir.Kanama bu hastalarda önemli bir şikâyettir. Tedavi edilmezse kanamalar devam eder. Çok miktarda kan kaybı olduğunda, kansızlık gelişebilir.Tedavi edilmemiş hemoroitlerde boğulma (akut tromboze hemoroit) dediğimiz şiddetli ağrılı şişlik gelişebilir. Bu durum hemoroitin ilk şikâyeti olarak da görülebilir.Hemoroit başka bir hastalığa dönmez. Bazen başka hastalıklarla birlikte görülebilir. Örneğin rektum (kalın bağırsak son kısmı) kanseri olan bir hastada hemoroit de varsa hastanın şikâyetleri hemoroitle karıştırılabilir, hemoroit tedavi edilirken kanser gözden kaçabilir. Bu sebeple hastanın durumuna göre hemoroit tedavisi öncesi kalın bağırsak kontrolü (kolonoskopi) gerekebilir.Makatta ve çevresinde sıkça görülen diğer hastalıklar, çatlak (anal fissür), fistül (tünel), kıl dönmesi, siğiller de hemoroit hastalığı ile karıştırılabilir. Dikkatli bir muayene ile bu hastalıklar teşhis ve tedavi edilebilirler.
Hemoroit makat etrafındaki toplardamar yumağının gevşemesi ve meme şeklinde aşağı sarkmasıdır. Bu gevşeme, genellikle birden olmayıp belli bir zaman içinde oluşur. Bu yüzden hemoroitli kişilerin şikâyetleri uzun zamandan beri vardır.Bazen hiçbir şikâyeti olmayan kişiler veya hemoroiti olduğu bilinen ama çok rahatsız olmayan kişiler, makatlarında birdenbire ortaya çıkan ağrılı bir şişlikten dolayı başvururlar. Akut tromboze hemoroit (boğulmuş hemoroit) dediğimiz bu durum şiddetli ağrı sebebiyle hemen tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.Sürekli kabızlık ve ıkınma makat çevresindeki damarlarda basıncın artmasına yol açar; memelerin büyümesine yani hemoroite sebep olur. Bu sebeple tedavide dışkı yumuşatıcıların etkisi önemlidir. Ailevi yatkınlık da bir sebeptir. Anne veya babasında hemoroit olan kişilerde hemoroit diğer insanlara göre daha sık görülür. Acılı ve baharatlı gıdaların bolca yenilmesi de dışkılama esnasında ıkınmaya ve tahrişe yol açtığından hemoroit oluşumuna sebep olur.Hemoroit hastalığının genel belirtileri kanama, şişlik, ağrı, kaşıntı ve akıntıdır. Hastalığın derecesine göre bu belirtilerden biri veya hepsi bir arada görülebilir.
Hemoroit hastalığının dereceleri:
1 inci derece: Hastanın dışkılama esnasında az miktarda kanama şikâyeti olur. Gözle muayenede hemoroitler görülemez. Aletle (anoskop) makattan içeri bakılınca büyümüş hemoroit memeleri (şişlikler) görülür.
2 nci derece: Dışkılama esnasında memeler dışarı çıkıp kendiliğinden içeri girerler. Kanama, kaşıntı gibi rahatsızlıklar olur.
3 üncü derece: Memeler dışkılama sonrasında ancak el ile içeri itilebilir. Kanama, şişkinlik, kaşıntı gibi şikâyetler de artmıştır.
4 üncü derece: Memeler artık tamamen dışarıdadır, içeri gitmezler. Kanama, akıntı, kaşıntı ve makatta rahatsızlık hissi olur.
Hemoroit yastıkçıları genellikle içte yerleşirler ancak makatın dışında, kenarlarda da damar yumakları vardır. Hastalığın ilk evrelerinde iç hemoroitlerde problem varken zamanla büyüme ve sarkma sonucunda iç ve dış hemoroitler birleşirler, birbirinden net ayrılamazlar.İnsanlar hemoroitin şikâyetlerini önemsemediklerinden hekime geç gelirler, dolayısıyla ileri evrede tedavi için yardım isterler.Ayrıca makatta, şikâyetleri aynı olup teşhis ve tedavileri farklı hastalıklar da mevcuttur.
Hemoroitte evrelerine göre çeşitli tedaviler vardır:
1 inci derece: İlaç tedavileri, bağırsak alışkanlıklarının düzenlenmesi, acılı yiyeceklerden sakınmak ve kabızlığın giderilmesi genellikle yeterlidir.
2 nci derece: İlaç tedavileri, infrared koagülasyon (ışın tedavisi), lastikle bağlama tedavileri uygulanır.
3 üncü derece: Lastikle bağlama ve ameliyat tedavileri uygulanır.
4 üncü derece: Sadece ameliyat tedavileri uygulanır.
Ameliyatta hastalığı oluşturan memeler alındığı için hastalık hemen ortadan kaldırılmış olur. Bu tedaviler arasında uzun vadede en etkilisi ve tekrarlama ihtimali en düşük yöntem, ameliyattır.Hemoroit tedavisi şikâyetleri gidermek için yapılır. Tedavi edilmezse hastalık ilerler, şikâyetler artar.Makat etrafında hassasiyet çok fazla olduğundan bu bölgedeki yararlanmalar çok ızdırap vericidir. Tedavi edilmemiş hemoroit memeleri bu ızdırabın devam etmesi demektir.Kanama bu hastalarda önemli bir şikâyettir. Tedavi edilmezse kanamalar devam eder. Çok miktarda kan kaybı olduğunda, kansızlık gelişebilir.Tedavi edilmemiş hemoroitlerde boğulma (akut tromboze hemoroit) dediğimiz şiddetli ağrılı şişlik gelişebilir. Bu durum hemoroitin ilk şikâyeti olarak da görülebilir.Hemoroit başka bir hastalığa dönmez. Bazen başka hastalıklarla birlikte görülebilir. Örneğin rektum (kalın bağırsak son kısmı) kanseri olan bir hastada hemoroit de varsa hastanın şikâyetleri hemoroitle karıştırılabilir, hemoroit tedavi edilirken kanser gözden kaçabilir. Bu sebeple hastanın durumuna göre hemoroit tedavisi öncesi kalın bağırsak kontrolü (kolonoskopi) gerekebilir.Makatta ve çevresinde sıkça görülen diğer hastalıklar, çatlak (anal fissür), fistül (tünel), kıl dönmesi, siğiller de hemoroit hastalığı ile karıştırılabilir. Dikkatli bir muayene ile bu hastalıklar teşhis ve tedavi edilebilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder